28 Kasım 2009

Bunun adına ''bayram'' diyorlar.



Sıkılmaktan bile sıkıldığınız anlar oldu mu?Benim oldu.O da oldu ve bu durumdan fena halde şikayet ediyorum.Daha az önce gülümserken şuan niçin durgun olduğumu soran anneme '' o sizin maskeniz! '' dedim. Mesela bugün bayram ve benim içimde şekerini kaybetmiş çocuk havası hakim.Neden mi?Çünkü eski bayramların tadı yok artık. Günler öncesinden ne kıyafet alsak bu bayram da,diye birbirimize soru yönelttiğimiz günleri özlüyorum.Belki büyüklerim kadar köklü bayram geçmişim
olmayabilir,evet,kabul ediyorum.Ama bu demek değildir ki o günleri ben de yaşamadım! Benim bir semt uzağımda oturan dedem vardı.Rahmetlinin her bayram elini öpmeye gittiğim günlerimi özledim.Hani şu,kendisi vefat ettikten sonra o bayramların kıymetini şimdi daha iyi anladığım anlar. Ne kadar çok şey kaybetmişiz dedemin ölümüyle beraber. O dağ gibi adam benim çok az uzağımdaydı ve ben onu sadece bayramdan bayrama gürürdüm. Utanıyorum kendimden. Belki de ben kendim öldürdüm o güzel günleri.Köküne kibrit yakıp,dedem ile gömdüm toprağa.Şimdi bakıyorum da bayram-seyram kalmamış arkadaş! Neydi onun adı?..Ha evet! Sosyete öpücüğü çıkmış başımıza.Domuz gribi sebebiyle ortaya çıkmış üstelik.El tokalaşması bile en az 30 cm ileriden olmalıymış.Yahu bırakın bu işleri diyorum.Karşınızdaki kişi sizi özlemle öperken o an gripmiş,domuzuymuş aklına bile gelmiyor.Diğer yandan hayvanlara can çektirerek türlü işkence ile kurban kesme durumunu da düşününce,ben ''ben olmaktan çıkıyorum!''. Boğaz suları kan ağlıyor,kan..
Her neyse.Aslına bakarsan sadece dertleşmek  için yazıyorum. Herhangi edebi kaygılar yaşamadan çiziyorum. Böylesi hepimiz için daha iyi.Az önce kendime marketten bir kutu çikolata aldım.Dolabımda et yerine tavuğum da mevcut.Tek başıma o havayı yaratabilirim evel allah. Yeter ki içimde her zaman ki mazbutluğum olsun.Varsın tek başımıza kutlayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder