27 Ekim 2009

Geceden kalma bir sabah.


En sonunda törpülenmiş sevinçlerin,kırık sevdalarını yaşadık.Payımıza düşen en güzel şey,şehirler arası molalarda saklıydı halbu ki.Bilmezdin,adın hayatımın ayracı gibiydi ve her nefesinde sayfalar arası anlamsızlıkları,deler geçer gibiydi.Buruşturulup atılmış kağıt parçaları,sabır çöplüğümü doldururdu belkide.Arabanın arka koltuğunun arasında bacaklarımın sıkışması kadar can sıkıcıydı işte.Yollar geçiyor,tarlalarda başaklar yetişiyor,zaman su misali,aktıkça akıyor..Durduramıyorum akrebin yelkovanla çatışmasını.Ben bağırdıkça onlar meydan okuyordu,öfkeme karşılık merhametim çalınmıştı.Kadınlığımı sen giderken sattım bi hurdacıya.Bedeli kaç lira etti hatırlamam bile.Hurdacının adresi bile yerini tutamadı zihnimde.Tanrıya şükretmelisin ki sen hala birşeyleri hatırlayabiliyorsun...

Bu arada Tanrı hala var mı?En son kimliğimi ona emanet etmiştim,ta ki adımı unutana kadar.Çok oldu varlığına şükredeli ve uğruna el açabileceğim yaratanım bile kalmamış sen yokken.Acaba şuan bile yazıyor mudur,kara defterime o binbir günahlarımı.Korkak değilim,hayır.İnan,kıvrandığını hissettiğim anlarda sana yenik düştüğün herşey için bir tebessüm armağan ediyorum sana.Figuranı olduğun bi kadere sahip olduğunu unutuyorsun her defasında.Sana söyleneli yapmak,boynunun borcu olmuş.Onları ödeyene kadar hayran hayran bakabileceksin,bir üst kademene.Acımayacaklar,ki senin için bu önemsiz bile olabilir.Tavanlar çökecek üzerimize,enkaz altında can çekişecek ruhlarımız.İnadına dil uzatacağız yukarıdakine.Uslanmadan,kırbaçlanmak hoşumuza gidebilir..


Göğüslerimi keser gibisin.Üzerime savurduğun demirin tahrik edici soğukluğunu hissediyorum dipdiri vücudumda.Ayak parmaklarımın uçlarında gerilir gibiyim.Kendimi bulunduğum oda içerisinde,iki duvar arasına karşılıklı fırlatıyorum.Dudaklarım sığmıyor sanki yüzüme,gülüşlerim alabildiğine hacimli,alabildiğine sahibine sevdalı.Kollarım makas gibi aralıyor saçlarımı.Köklerinde gizemli aklar yetiştirir gibiyim..
Ruhunu kaybetdiğine inanabilirim,ama onun hiç olmadığını söylersen..İşte ozaman yanılırsın.Evrenin düzenbazlığına inat,yine de görebilmem mümkün sarhoş yalanlarını.Yatağımızın altına saklı kalmış eski bedenler,üst üste..Işıklar azami seviye de ve katil ile kurbanın anlık çatışması kadar sükunet içinde odam.Bu benim müzikalım bu gece.Sokaklar tekin.Adını haykırabilirim yine.Hiç düşünmeden alıp başımı gidebilirim,kendimi yenilenmiş hissedeceğim o uzak kentlere.
Şimdi gitmenin tam vaktidir . . .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder