28 Ekim 2009

Kiralık aşklar deposu.


Geldim Sevgili.Hoş geldim...
Güzel geldim ve sadece sana geldim.Yollar yine sana çıktı Sevgili,anlaşılan o ki ben tüm merhametimle yine
sana geldim.
Bu insanlar namusa aç,Sevgili..
Bacak arasından akan bir avuç,saf kan ile kaybetmişler namuslarını ..Nerde bu kaybolan iffet?Açık adresini ver bana..Bazen utanırım kendimden ve başımı ellerimin arasına alır,düşünürüm!Sadece düşünürüm,hani o bana dediğin ''Çok düşünme,yanarsın..!''sözün
e inatla karşı çıkar gibi,baş kaldırır gibi,saldırır gibi..
Herneyse yine yakınışlar da bulunmak istemem.Bilirim sen beni bu sitemkar halimle de sevebilirsin ama ben senin beni bu şekil de kabullenmene razı olamam Sevgili.Yanarsın..
Nekadar oldu tanışalı?Zaman nekadar çabuk geçti..Bak yine seni hala dün gibi hatırlıyorum.Saçının kulağının arkasına düşüşü ve ellerin..Her zaman bir başkaydı işte!Savruktu biraz ruhun.Benim kırmızı rujum kadar dağınıktı hedeflerin işte kabul et.Bazen saçmalardık,bazen keyiflenir bu halimize şükrederdik..Sen bana sabrı öğrettin Sevgili..
Hani bir gece kafama esipte sana geldiğim günü hatırla hadi.Kapıyı açtığında karşımda duran o iri gözlerin.Herzaman bir başka bakardı bana.Biraz daha cüretkar,biraz daha inatçı,biraz daha mantıklı.Bilirim hala beni istersin.Tüm arzularını bastırmak istesen de engel olamazsın buna!Yatağımda sadece seni izleyebilirdim.Hani düşün ki tüm dünya dertlerini unutup sadece seni dinlemek gibi..Bu gece haber bültenlerine ikimiz konuk olalım Sevgili.Saf yatak anılarımızı anlatırız bu halka.Sen seslenirdin..''-Sevişirken his yoksa,sen de yoksun'' diye.. Nekadar haklıymışsın.Bunu yaşadıkca bana öğrettiler.Ve anladım ki artık haber bültenlerine konu olabilecek bir iffetim yokmuş.Milyonlarca ölü çocuklarımız var bizim değil mi Sevgili?..Hepsi de bizim evlatlarımız.Erkek olanların isimlerini ben koymak isterim.Bilirsin erkekleri pek bi severim.Çünkü ben budalayım!Çünkü ben saf et peşinde olanım!Çünkü ben yalnız seni istedim ve yalnız sana ellerimi yıkayarak dokundum..Sadece sana karşı dürüst oldum.Evet benim bir ailem yokmuş Sevgili.Evet benim doğmamış kardeşlerim var sevgili.Evet aynen öyle ki aldatılan ebeveynlere sahibim.Aman ne mutlu değil mi Sevgili?..
Birgün ellerin cebinde,hızlı hızlı istiklal de yürürken sen,arkadan koşup sırtına doğru hafif bir fransız-epik uçuşu yapıvermiştim.Sen kim bu manyak deyip arkana döndüğün de dudaklarımız merhabalaştı.Güne öyle başladık Sevgili.Kahvaltılarımız da bazen çay yerine vodkalarımızı yudumlardık.Her defasın da sana o çok sevdiğim çilotalalı,fındıklı kurabiyeleri ısmarlamak isterken,sen ise kanımızı alkolle dolduralım isterdin.Olsun oda bize enerji verirdi,en az fıstıklı helvalar kadar..
Sen benim yolda yürüyen mükemmelimdin işte.Sansürsüz,doğal halimdin aynadaki..
Seni tanıyana kadar nekadar da boşmuşum,anladım!
Seni tanıyana kadar nekadar insan-sevgisizliğiyle dolup taşıyor muşum bunu da anladım!..
Ama şimdi bu insanlar çok yalan be Sevgili.Özleriyle sözleri asla bir değil.Büyük bir denge tutarsızlığı yaşamaktalar.Ne çare ki kalplerindeki huzursuzluğu dışarı ''savaşma hırsıyla''atıyorlar..
Dünya da neler oluyor ve biz hala beraberiz Sevgili..
Bir köşe de insanlar tanklarla,silahlarla çatışırken,biz ise yatağımız da seninle evcilik oynuyoruz Sevgili..
Bu nasıl adalet,bu nasıl cehalet Sevgili?
Bizler mi çok düşüncesiz,bizler mi haksız olanız,bizler mi sadece umutlarımızı göğsümüze siper edenleriz?..
Senin mutfak tezgahın da minik minik askerlerin vardı.Ne zaman birşey olacağından korksak onlar yanımıza gelir bize sus emri verirlerdi.Ve biz susardık Sevgili..
Biz uyutulduk be Sevgili!Biz iki ayyaş,ortaköyde salınırken sarmaşdolaş,tuğlasız caddeler de,bilmiyorduk henüz bu insanlığın 'amansız nefret duygusunu'..Çünkü biz birbirimize herne olursa olsun 'Umut etmeyi' öğretendik..
Sahip olduğum en iyi hissin şimdiler de..
Nezaman,nerde,ne şekil de mutluyduk seninle?..
Evet!..
Tekrar geldim ve tekrar söndürüyorum ışıkları Sevgili..
En güzel şizofreni rüyamlarımda,mavi hedeflerimizle,siyah siyah günlere yelken açmak dileğiyle Sevgili..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder